Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
?Nifak? ile ?Takiyye? Arasındaki Fark
Yeni Sayfa 1
?Nifak?
ile ?Takiyye? Arasındaki Fark:
Nifak, münafık insanın niteliğidir.
İmânî konuda münafıklık eden, her şeyden önce içinden hiç inanmayan, sırf
çıkarlarını korumak amacıyla mümin çevreye yalnızca dışından benzemeye çalışan
kimsedir. Takiyye yapana gelince, kendisine karşı kullanılabilecek bir baskı ve
tehditten korkarak ibadet ve inancından kısmen veya tamamen fedakarlık eden
kimsedir. Onun bu tutumuna da ?Takiyye? denir.
Ayrıca, arasında yaşadığı topluluğun,
temel inançlarına bağlı olan, ancak ayrıntılarda onlardan farklı düşündüğü
için, eleştirilerine ya da düşmanlık duygularına hedef olmaktan çekinen, bu
amaçla onlar gibi gözüken ve onlara ayak uydurmaya çalışan insanın spekülatif
tutumuna da yine takiyye denmiştir.. Bu nedenle genelde sünniler, şiîleri
takiyye yapmakla suçlarlar[1]
Mamafih takiyye münafıklık anlamında da kullanılır. Çünkü takiyye ile birbirini
suçlayanların inançları arasında çoğu kez büyük uçurumlar bulunur. Öyle ki
onlardan biri diğerini müşrik ya da kâfir sayar. Dolayısıyla bu korkunç
suçlamanın, mal ve can konusunda bir tehlikeye neden olmaması için zayıf olan
taraf, güçlü hasmının inançlarını onunla paylaşır gibi gözükür. Alimler,
takiyyenin gerektiği yerde meşru olduğunu söylemiş, Kur'ân-ı Kerim'den kanıtlar
göstermişlerdir.
[2]
Ehl-i Sünnete göre müslümanların kendi
aralarında birbirlerine karşı takiyye yapmaları caiz değildir. Esasen bir
müslümanın -kendi kardeşi olan- bir diğer müslümana karşı imanî bir meselede
ikiyüzlülük yapması zâten mümkün değildir. Çünkü müslümanların tümü Kur'ân-ı
Kerim'e ve Rasûlullâh (sav)'ın sünnetine bağlıdırlar ve aynı gerçeklere
inanırlar. Binaenaleyh inançları arasında -önemsiz ayrıntılar dışında- pek büyük
farklar yoktur. Bu nedenle bir müslümanın, çıkar uğruna bir diğer müslümana,
onun gibi gözükmeye çalışması için herhangi bir neden yoktur. Şu varki hayatı,
islamî ölçülerden nisbeten uzak bazı müslümanlar, amel ve ibadette titiz olan
müminlerin yanında fayda sağlamak için onlara benzemeye çalışırlar ki buna
takiyyeden çok riya demek gerekir. Elbette ki riya da büyük bir
ahlâksızlıktır, rûhâni bir dalkavukluktur. Bu nedenle ahlâkçılar riyaya «Şirk-i
asgar» küçük şirk demişlerdir.[3]
[1]
Es-Seyyid Muhibbuddî El-Khatıyb, El-Khutût'ul-Arıydah adlı risalesinde
takiyyeden ayrıntılı olarak söz etmekte ve şiî-imamîler'in, ehli sünnet'e
karşı gerçek kanaatlarını gizlediklerini anlatmaktadır. Fazla bilgi için
Bk. *Al-i İmran Suresi : 27 *Butlan'u Akıyda'tiş-Şia S.72 *
el-Khutut'ul-Ariyda : S.54 *Milletlerarası Şiilik sempozyumu S.682 -739 -
750
[2]
Kur'ân-ı Kerim 3/28, 16/106, 40/28
[3]
Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi,
Kahraman Yayınları: 159-160.