Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Fen Bilgisi Verileri Işığında Rızık.
Fen Bilgisi Verileri Işığında Rızık
Fen Bilgisi
Verileri Işığında Rızık
Bütün yaratıklara rızkını veren
Rabbımız, mahlukatını rızıklandırmak için öyle mükemmel, öyle hoş ve güzel, aynı
zamanda akla durgunluk veren öyle muhteşem bir sistem kurmuş ki, hayran
kalmamaya imkân yoktur. İncelediğimizde, bu sistemin ne kadar ince bir hesabın
eseri olduğunu ve ne kadar ustalıkla uygulanmakta bulunduğunu görür ve
hayranlıkla yaratıcının büyüklüğünü kavrarız. "De ki; gökten yağmur gönderip
bitkileri çıkarıp size rızık (olarak) veren kimdir?" (10/Yûnus, 31).
Bilindiği gibi, yiyeceklerimizden çoğunu Allah'ın büyük
lütuflarından olan yağmur
sayesinde sağlarız. Eğer yağmur olmasa, akar sularımız da olmaz. Akar su ile
sulamamız da imkânsız olur. Kurak geçen senelerde çekilen su sıkıntısını hepimiz
biliriz. Kuraklığın devamlı olduğunu düşünün, halimiz ne olurdu? Arz üzerinde
bitki namına bir şey kalmaz ve bulunmazdı. Yağmuru yağdıran, topraktan
bitkilerin ve gıdamızı teşkil eden hububat, sebze ve meyvelerin yetişmesini
sağlayan Cenab-ı Hak'tır. Çeşitli gıdalarımızın her biri yaratılma ürünü olduğu
gibi, toprak tarafından tekrar tekrar verilmesinin nasıl meydana geldiğini
düşünelim. Eğer bu çeşitli gıdalar yaratılmamış olsaydı, ya da toprak bunları
yetiştirecek imkâna sahip kılınmamış olsaydı, bunları nereden, nasıl elde
edebilirdik? Eğer gökleri yaratıp oradan yağmuru indirmese, toprağı yaratıp
bunları yetiştirecek özelliklere sahip kılmasaydı hiç birini elde edemezdik.
Onun için ne kadar şükretsek yeridir.
"De ki; size gökten ve
yerden kim rızık veriyor?" diye soruyor. Bu soruya cevap vermemiz gerekiyor.
Bu konuda tefekkür etmek, rızık veren zat'ın lütfunu düşünmek ve gereğini yerine
getirerek şükretmekle bu sorunun cevabı verilmiş olur. Eğer Allah,
yararlandığımız imkân ve nimetleri yaratmasa, bugünkü rahatlık ve mutluluğa
kavuşmamız mümkün olur muydu? Bunları Allah'tan başkasının verebileceği
düşünülebilir mi? Bu sistemin bazılarını, toprağın nasıl itaatkâr bir hazine
haline sokularak bize bol bol yiyecek sağladığını görelim. Her birinin
tükenmeden ihtiyaçlarımızı karşılamak imkânına nasıl bir sistem ve mekanizma ile
kavuşturul- duğunu göz önüne getirelim: