Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Tâğut; Tuğyan Edendir
Tâğut
Tâğut; Tuğyan
Edendir
'Tuğyan' eden kimseler ve özellikle onların
elebaşıları, kendilerinin haklı olduklarını düşünürler. İnsanlar üzerinde tıpkı
Firavun gibi rabblik iddia edip onları yönlendirmek, onların hayatlarını
düzenlemek için hükümler koyarlar. Diğer insanlar da isteyerek veya zorla bu
hükümleri kabul ederler. Tuğyan edenlerin hükümleriyle amel eder, hayatlarını
onların koyduğu ölçülere göre yaşamaya başlarlar.
Böylece insanlar bu tuğyan edenleri ilâh edinmip
onlara karşı bir çeşit ibâdet içine girerler.
İşte Kur'an, tuğyan edip insanlar üzerine
rabblik taslayan, onların hayatını düzenlemek için hükümler koyan kişi veya
kişilere 'tâğut' demektedir.
Bu açıdan diyebiliriz ki, Allah'ın ortaya
koyduğu temel prensiplerin yerine geçmek üzere aykırı hükümler koyan her varlık
tâğuttur. Bunların insan, put, şeytan, kişi veya kuruluş olması işin özünü
değiştirmez.
İnsanlardan bazıları bir putu, şeytanı, bir
kişiyi veya bir güçlü kuruluşu ilâh haline getirebilirler ve ona tanrı gibi
boyun eğebilirler. O boyun eğdiği şeyden kaynaklanan hükümleri kabul ettiği
zaman onu tâğut haline getirmiş olurlar.
'Tâğut' kelimesi tekil veya çoğul olarak
kullanılır. Yani 'tâğut' tek bir varlık olabildiği gibi, birden fazla güçler de
olabilir.
'Tâğut', her devirde olabilecek Firavun tipli
kimselerle, onların yardakçılarının genel adıdır. Bir Allah'a kulluktan kaçınan
bazı hasta ruhlu kimseler, tâğut haline getirdikleri bir sürü efendi bulurlar,
ilâhlık özelliği verdikleri bu efendileri memnun etmek için oyalanır dururlar.
Rabbimiz şöyle buyuruyor:
"andolsun Biz her ümmete; 'Allah'a kulluk edin
ve tâğuttan kaçının' (diye tebliğ yapması için) bir peygamber gönderdik..."
(16/Nahl, 36)
İnsan ya âlemlerin Rabbi Allah'a, ya da
tâğutlara kulluk yapar. İnsanı bilen Rabbimiz (cc) onlara 'tâğuta kulluk
yapmaktan kaçının' diyen elçilerini göndermiştir.
Kur'an'ın ifadesine göre; "Artık rüşd
(doğruluk) sapıklıktan ayrılmıştır (belli olmuştur). Kim artık 'tâğut'u inkâr
eder de Allah'a iman ederse, o, kopması mümkün olmayan bir kulp'a yapışmıştır.
Allah işitendir, bilendir." (2/Bakara, 256)
Allah (cc) mü'minlerin velîsidir. Kâfir
olanların velîsi ise 'tâğut'tur. O tâğut, onları aydınlıktan (nur'dan)
karanlıklara götürür (2/Bakara, 257). (Bakınız: Velî)
Kur'an, mü'minlere Allah'a ve Rasûlüne itaat
etmeyi emrediyor. Bunun anlamı, İslâm'ın bütün hükümlerine uymaktır. Ancak,
bazıları iman ettiklerini, Allah'ın kitabını kabul edip saygı duyduklarını
söyledikleri halde 'tâğut'a da uyarlar. Halbuki onlar, tâğutu inkâr etmekle
emrolunmuşlardı. İşte böylelerini şeytan, doğru yoldan çıkarmıştır (4/Nisâ, 60).
Hatta böylelerine 'gelin Allah'ın indirdiği hükümlere uyun' denildiği zaman,
münâfıklar gibi yüzçevirirler (4/Nisâ, 61).