Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İkincisi Zayıflara Yönelik Planlanan Tuzak

İkincisi


İkincisi: Zayıflara Yönelik Planlanan Tuzak:




Toplumun reisi durumundaki ileri
gelenler, Hak dâvâdan alıkoymak, süslü ifadeler ve yapmacık davranışlarla hak
dâvâyı kabulden yüzçevirtmek için kendi yandaşlarının zayıf olanlarına yönelik
hile ve tuzak düzenlerler. Çünkü bu zayıflar, kendilerinin ve toplum üzerindeki
nüfuz ve hegemonyalarından ötürü bu sûikastçıların planladıkları tuzaklar ile
geri adım atarlar. Allah, bu zayıf yandaşların ve düzenbazların kıyâmet gününde
nasıl karşılıklı birbirlerini paylayıp suçlayacaklarını, nasıl birbirlerine
serzenişte bulunacaklarını ve sataşacaklarını haber veriyor: ?... Sen o
zâlimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerini suçlayarak söz
atarlarken bir görsen! Müstaz'aflar/zayıf sayılıp ezilenler, müstekbirlere/büyüklük
taslayanlara, ?Siz olmasaydınız, elbette biz mü'min insanlar olurduk' derler.
(Dünyada) müstekbirler/büyüklük taslayanlar, müstaz'aflara/zayıf sayılanlara
(kıyâmet gününde): ?Size hidâyet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik?
Bilâkis siz suç işliyordunuz' derler. (Buna karşılık) Müstaz'aflar,
müstekbirlere: ?Hayır! Gece-gündüz (işiniz) mekr/hile ve tuzak kurmaktı. Siz
daima Allah'ı inkâr etmemizi, O'na endâd/ortaklar, benzerler koşmamızı bize
emrederdiniz' derler. Artık azâbı gördüklerinde, pişmanlıklarını içlerine
atarlar, Biz de o kâfirlerin boyunlarına (ateşten) demir halkalar takarız. Onlar
ancak yapmakta oldukları günahlar ile cezâlandırılır.?(34/Sebe', 31-33)

Müstaz'aflar, egemen güçlere tâbi
olan yandaşlarıdır. Müstekbirler ise, kavmin uluları, reisleri, egemenleri
durumundakilerdir. Fakat bu sataşmaların, karşılıklı suçlamaların onlara hiçbir
faydası olmayacak. Hepsi de bin pişman olarak azâba mâruz kalacaklardır.
Müstekbirler sapıp saptırdıkları için; müstaz'aflar da saptıkları için. Bunun
için Allah Teâlâ, ?İçlerinde pişmanlıklarını gizlediler, Biz de o inkâr
edenlerin boyunlarına (ateşten) demir halkalar koyduk? buyuruyor. Yani,
tâbilerle/uyanlarla, kendisine uyulan ileri gelenlerin boyunlarına.