Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
ÖNSÖZ..
Rahman ve Rahim Olan Allah
Rahman ve Rahim
Olan Allah'ın Adıyla...
«Kullarım sana
benden sorarlarsa ben (onlara) yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. O
halde çağrıma karşılık versinler. Bana iman etsinler. Umulur ki doğru yola
ererler.»
(Bakara, 2/186)
«En güzel isimler
Allah'ındır. Onlarla Allah'a dua edin, isimlerinde ilhada düşenleri terk edin.
Onlar yaptıklarının karşılığını göreceklerdir»
(A'raf, 7/180)
ÖNSÖZ
Hamd, bütünüyle
Allah'adır. Ona hamdeder, ondan yardım diler ve bağışlanma talep ederiz.
Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüğünden Allah'a sığınırız.
Allah'ın hidayete erdirdiğini saptıracak, saptırdığını da hidayete erdirecek
yoktur. Şehâdet ederim ki ortağı olmayan bir Allah'tan başka tapılacak ilâh
yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem onun
kulu ve resûlüdür.
?Ey iman edenler!
Gerçek bir takva ile Allah'tan korkun ve ancak Müslümanlar olarak son nefesinizi
verin.»
(Âl-i imran 3/102)
Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat
âlimlerinin radıyallahu anhüm çoğunluğu tevessülün meşruluğunda
uzlaşmışlar ve bu konuda âyetleri ve sahih hadîsleri delil getirmişlerdir. Ancak
Müslümanların bir kısmı, Kitap, Sünnet ve bu ümmetin selefinin radıyallahu
anhüm amelinde ifadesini bulan tevessül kavramının niteliğini anlamada
sorunlarla karşılaşmışlar, «tevessül»ü, İslâm'ın temel dinamikleri ve Allah
Resûlü'nün sallallahu aleyhi ve sellem metod çizgisiyle çelişir tarzda
yanlış anlamışlardır.
Bu konuda zayıf ve
uydurma hadîsleri delil edindikleri gibi tevessül hakkındaki âyetleri yanlış
anlayışlarına uygun biçimde te'vil ederek daha da ileri gitmişlerdir.
Bilindiği gibi
bizler Kitap ve Sünneti anlamada ihtilâfa düşersek Selef-i Sâlihîn'in
radıyallahu anhüm anlayışına başvururuz. Zira onlar radıyallahu anhüm
âyetler ve hadîsleri anlamada insanların en bilgilileri ve en doğru
sözlüleridir. Onlar radıyallahu anhüm Peygamber Efendimizin sallallahu
aleyhi ve sellem tanıklığıyla bu ümmetin en hayırlılarıdır.
«İnsanların en
hayırlıları benim çağımdakilerdir. Sonra onların peşinden gelenler, sonra da
onların peşinden gelenler...»[1]
Allah'a ve
Resûlüne sallallahu aleyhi ve sellem iman eden herkesin hevâya tâbi
olmaktan kaçınması gerekir. Zira hevâ, Allah'ın yolundan saptırır. Allah ve
Resûlüne sallallahu aleyhi ve sellem iman eden herkes Selef-i Sâlihîn'in
(Sahabe, Tâbiûn ve Etbau't-Tâbiîn) yoluna tâbi olmalıdır.
«Her kim kendisine
doğru yol belli olduktan sonra Resûl'e muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan
başkasına tâbi olursa onu döndüğü yola çevirir ve cehenneme sokarız. O ne kötü
bir yerdir!..» (Nisâ, 4/115)
«Muhacirler ve
Ensar'dan öncü kimseler ve onlara güzellikle tâbi olanlardan Allah razı
olmuştur. Onlar da Allah'tan razıdırlar. Allah, onlara ebedî kalacakları
altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Bu büyük bir kazançtır.»
(Tevbe, 9/100)
«Bana yönelenin
yoluna tâbi ol.» (Lokman, 31/15)
Allah Resûlü
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
«Benden sonra
yaşayanlarınız pek çok ihtilâf görecektir. Benim ve Raşid Halifelerimin
Sünnetine sımsıkı sarılın. Dinde sonradan uydurulan işlerden sakının. Dinde
uydurulan her şey bid'attir. Her bid'at de sapıklıktır»[2]
«Ümmetin yetmiş
üç fırkaya ayrılacaktır. Biri hariç tümü cehennemdedir.? Ashab
radıyallahu anhüm ?Kurtulan kimlerdir ey Allah'ın Resulü?» diye sorunca, «Benim
ve Ashabımın yolundan gidenlerdir» buyurdu.[3]
Sahabenin
büyüklerinden Abdullah bin Mes'ûd radıyallahu anh şöyle der:
«Kim bir yol
tutacaksa ölmüş kimselerin yolunu tutsun. Bunlar Muhammed'in sallallahu
aleyhi ve sellem ashabıdır. Onlar bu ümmetin en hayırlısı, kalben en temizi,
ilim olarak en derini ve amellerde dengeli davranıp aşırıya kaçmayanları idiler.
Allah, onları Peygamberine arkadaş olsunlar, dinini nakletsinler diye seçmişti.
Onların ahlâkı ile ahlâklanın, gittikleri yoldan gidin. Zira onlar dosdoğru bir
yol üzereydiler.»[4]
Ehl-i Sünnet'in
imamı Ahmed bin Hanbel radıyallahu anh der ki:radıyallahu anhüm
«Bizce sünnetin
metodu, Allah Resulû'nün sallallahu aleyhi ve sellem ashabının yoluna
sımsıkı yapışmak, onları örnek almak ve bid'atleri terk etmektir.»[5]
İmam Evzâî
radıyallahu anh şöyle der:
«İlim, Muhammed'in
sallallahu aleyhi ve sellem Ashabından gelen şeylerdir. Bundan başkası
ilim değildir.»[6]
İmam Mâlik
radıyallahu anh şu beyti çokça söylerdi:
«Din işlerinin
en hayırlısı Sünnet olandır
İşlerin en şerlisi
uyduruk bid'atlerdir.»
Bu noktadan
hareketle bid'at ve hevâ ehlinin diline doladığı bu konuya açıklık getirmek
amacıyla Allah'tan yardım dileyerek gücümüz nisbetinde Tevessül konusunda Kitap
ve Sünnette mevcut delilleri toplamaya çalıştık.
Allah'tan niyette
ihlâs, görüşte isabet ve amelde başarı dileriz. O, cömerttir, bolca verendir.
Abdullah b.
Abdulhamid b. Abdulmecid
Âl-i İsmail
el-Eserî
Rebiu'l-evvel
1415
[1]
Buhârî (3449), Müslim (3851).
[2]
Ebû Dâvûd, Sahih.
[3]
Tirmizî, Sahih.
[4]
Begavî, Şerhu's-Sunne.
[5]
Lâlkâî, Şerhu Usûli İtikadi Ehli's-Sunne.
[6]
İbn Abdilberr, Camiu Beyani'l-İlm.