Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Velî; Anlam ve Mâhiyeti
Velî
Velî; Anlam ve
Mâhiyeti
?Velî? kelimesinin kökü ?velâ?;
bunun masdarı da ?velâyet'tir. Velâ ve velâyet, sözlükte, arada bir şey
bulunmadan bitişiklik, yan yana olma ve yaklaşma mânâsına gelir. Bu anlamdan
hareketle ?velâyet' kavramına; arkadaşlık, yardımda, inançta tam bir yakınlık
anlamları verilmektedir.
Böylece
?velâyet?e nusret (yardım) ve işi üzerine alma mânâları da eklenmiştir.
Aynı kökten gelen ?vilâyet', yardım; ?velâyet' ise, bir işi yüklenme, emirlik,
riyâset (yönetim ve yetki) manasındadır. ?Velâyet' aynı zamanda yardım işini
üzerine almak, destek olmak, yardım etmek, sevgi/dostluk ve muhabbet göstermek,
yakınlık duymak, hükmü altına almak, tasarrufta bulunmak ve yönetmek anlamlarına
da gelir.
Velî kelimesi, sözlük
anlamlarına uygun olarak, bir kimsenin veya bir topluluğun menfaatleri ve elde
etmek istedikleri amaçlar doğrultusunda her türlü işlerini üzerine alan ve bu
konularda tam bir tasarruf hakkına sahip olan idareci, hâkim otorite, koruyucu,
gözetici, mâlik, yardımcı, sırdaş ve dost anlamlarında kullanılan bir
kavramdır.
Velâyet kavramı, sözlük
anlamına uygun olarak; ?bir kimsenin veya bir topluluğun bir başkasına kendisini
ilgilendiren her konuda tasarruf hakkını devretmesi ve bu hakkı devralan şahsın,
aralarında meydana gelen hukukî bağa dayanarak kimseden izin alma ihtiyacı
duymaksızın bu hakkı kullanması ve onu kendisine tevdî edenler üzerinde, koruma,
gözetme, yardım etme, işlerine müdâhale ve üzerine aldığı işi onun adına idare
etme bakımından tam bir yetkiye sahip olması anlamına terim olmuştur.
Fıkıh ıstılahında velâyet;
?istese de istemese de başkası üzerindeki tasarruf hakkını yerine getirmek?
şeklinde tanımlanmaktadır. İslâm hukukunda ?velâyet', başkası üzerine ister
istemez sözünü geçirmeyi, itaat edenle işi üzerine alan arasındaki ilişkiyi konu
alır. İçerisinde sevgi ve yardım mânâlarını da barındıran velâyet; genel olarak,
aile içerisinde akrabalık, ümmet içerisinde ise imâmet (önderlik-halifelik)
sebebiyle gündeme gelmektedir. Aile içerisinde öncelikli olarak baba velâyet
hakkına sahiptir. Baba yoksa diğer yakın akrabalar bu hakkı elde ederler. Ümmet
içerisinde (müslümanlar arasında) ise velâyet hakkı, müslüman olup diğer
müslümanlar tarafından biat ile seçilen yetkili kimsenindir.
Bu nedenle babaya, çocuğun
velîsi denir. Aynı şehirde oturanların meşrû haklarını koruyan ?veli'ye, ?vâli?
denmektedir ki, Türkçe'de bu anlamda kullanılmaktadır. Şehrin vâlisi, o kentte
oturanların tümünün velîsidir (bu vasıfta ve liyakatte olmak zorundadır). Hukukî
anlamda velî, daha çok, bir çocuğun her türlü hareket ve halinden sorumlu olan
kimse demektir. Bugün Türkçe'de de bu anlamda ?çocuğun velîsi? olarak baba veya
babanın yerini tutan, çocuğun sorumluluğunu üstlenen kişi için kullanılır. Bu
velâyet haklarıyla ana babaların, kazanmış oldukları tecrübe ile evlâtlarının
geleceği hakkında karar vermesine yardımcı olmaktadırlar. Evlâtlarına fikir
bazında yardım etmeleri, evlâdın müsbet ve menfî karar vermesi, velâyet konusu
içinde değerlendirilir. Bunlara ilâve olarak, bir de nikâhta velîlik vardır ki,
bu durum, ana babanın evlâdı hakkındaki tasarrufudur.
Toplumda, halk arasında ?velî?
ve bu kelimenin çoğulu olan ?evliyâ? kelimesi, ne lügat mânâsı, ne de Kur'an'da
kullanıldığı anlam ile değil; daha çok bu kelimenin mânâsının tarihî süreç
içerisinde kaydırılmasıyla oluşan şekliyle kullanılmaktadır. Geleneksel anlamda
velî ve evliyâ; benliğini Allah'ta yok etmek sûretiyle birtakım üstün vasıflar
kazanarak hârikulâde şeyler gösterebilen büyük insan anlamında kullanılmaktadır.
Hatta daha da ileri gidilerek, Allah adına kâinatın idaresini düzenlemeye
yetkili kişiler olarak algılanmaktadır.