Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Kar
Kar
Kar
Kar yağdığı sıralarda, önceden
hazırladığımız siyah mukavva cinsinden bir cismi, karın altına tutsak, yağan kar
tanelerine büyüteçle baksak, altı köşeli, sekiz köşeli kar taneleri göreceğiz.
Bir genç kızın çehizine işleyeceği nakışların en güzellerinin bu kar tanelerinde
bulunduğuna şahit olacağız. Kar taneleri, mükemmel geometrik şekilleriyle âdeta
gökyüzü çiçeklerine benziyor. En usta desinatörlerin elinden çıkmış hârika
motifler gibi, her birisinin girift yapıları var. Bir tanesini bile en dâhî
mimar, dakikalarca uğraşmadan çizemeyeceği halde, Cenab-ı Hak, milyarlarcasını
her saniyede şekillendirip, eşit ağırlıklarda kesip yeryüzüne gönderiyor.
Hem de hiç biri, diğerine
benzemeyen orijinal nakışlar. Evet, bu konuda araştırmacıları ve özel
tekniklerle kar kristallerinin fotoğrafını çeken şahısları hayretlere düşüren
bir gerçek o ki, hiçbir kar kristali, birbirine benzememektedir. Amerika'lı
Vilson Bentley, 1885 yılında kar tanelerindeki akıllara durgunluk verecek
muhteşem sanat karşısında âdeta büyülenmiş ve 50 yıl boyunca sürekli kar
resimleri çekmeye kendini mecbur hissetmiş, çektiği 6000 fotoğraftan seçmeler
yaparak yayınlamıştır. Orijinal kar kristallerinin bu gizemli ve ihtişamlı
özellik ve güzelliklerinin anlaşılmasından sonra, bunların fotoğraflarını
çekmek, âdeta bir sanat haline gelmiştir. Bu durum; sesleri, simâları veya
parmak uçlarını ayrı ayrı mühürleyen İlâhî kudretin, kar tanelerindeki
tecellisidir ve hiçbir hâdisede en ufak bir tesadüf olmadığının, kar taneleri
sayısında isbatıdır. Evet, her bir kar kristali, gökyüzünden inen muhteşem bir
tablo kadar sanatlıdır ve su zerrelerinden meydana gelen bu tablolar,yine bir su
zerresinden yaratılan insanoğluna yaratıcısını göstermeye yeterlidir. İngiliz
bilim adamı, 24.000 kar tanesi üzerinde yaptığı araştırmada hiç birisinin
birbirine benzemediğini ve hepsinin hârikulâde motiflerle süslendiğini görüyor
ve sonunda şu kanıya varıyor: Dünyanın yaratılışından bu yana yağan kar
tanelerinin hiçbirisi birbirine benzemiyor. (6)
Yağmakta olan kar tanelerini
alıp incelediğimizde yeni yeni şekiller görmek mümkün. Sanatkârı takdir etmemek
ise mümkün değil! Her yarattığını, özellikle insanı, benzeyen özellikler içinde
benzemeyen nice farklarla yaratan evrenin muhteşem sanatkârı için, milyarlarca
kar kristalini ayrı ayrı güzellikte ve desende yaratmanın hiç de zor olmadığını,
bilim bile görmek isteyen her göze fotoğraflayıp göstermektedir.
Kar yağıyor tane tane. Nakış
nakış işlenmiş; biçim biçim süslenmiş. Yüzlerce, binlerce metreden gelir, hem de
salına salına. Kim işler bu taneleri? Kim süsler bu yeri? Acaba ne diyor bu
şekiller? Kim açacak bu perdeleri?
Yağmur ve kar, fırtınalı
havalarda dahi yağarken, birbirleriyle çarpışmaz. Eğer çarpışsa yeryüzüne
gelinceye kadar dev kütleler oluşturup bizlere zarar vereceklerdi. Bu da
kütlelerinin en hassas terazilerin ölçemeyeceği hassasiyette birbirine eşit
olduğunu gösteriyor. Zira birbirinden ağır maddeler düşerken ağır olanı daha
hızlı yol alarak önünde bulunana çarpabilir. Ve kar tanelerinde de birleşme
özelliği olduğundan zararlı kütleler oluşturabilirlerdi.