Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Denizler

Denizler



Denizler


Sıcak denizlerde, güneşin
sıcaklığı en fazla 300 ilâ 400 metre derinlere işler; 400 metreden daha derin
yerlerde sıcaklık +4 derecede sabit kalır. Bu hal, buz denizleri için de
aynıdır. Buzların, buz dağlarının onda biri su yüzünde; gerisi su içindedir.
dolayısıyla gemiciler tarafından görülür, büyük kazalar böylece önlenmiş olur.
Kuzey buz denizinde bile, buz yatakları denizlerin dibine ulaşmamakta, yüzeyde
kalmaktadır. Böylece suyun derinliklerinde hayat bulunmakta, denizler bir plazma
hüviyetini korumaktadır. Bir yanda biberi yaratan Allah, öte yanda hurmayı da
yaratmış. Denizlerde de bu kanun aynı şekilde geçerlidir. Bir yanda buz dağları,
öte yanda sıcak su akıntıları. Bir balık mesela 600 metre derinlikte yüzerek
sıcak denizlerden Kuzey Buz Denizine geçse, herhangi bir değişiklik hissetmez.
Çünkü gittiği her yerde sıcaklık +4 derecedir. Böylece yaz ve kış mevsimlerinde
deniz canlıları için güzel imkânlar hazırlanmıştır. Güneş ışıkları, sularda 200
metre derinliğe kadar inebilir, böylece su yosunları güneş ışığından
faydalanarak glikoz yapar. Yosunların bulunduğu bu bölge, denizdeki canlılar
için bir ziyafet sofrasıdır. Akla şöyle bir soru gelebilir: Denizin her yerinde
canlı bulunduğuna göre 200 metrenin altındakiler ne yapacak?
Kâinata nizam koyan, her
yarattığına rızık veren Allah, tabii ki, onların yiyeceğini de hazırlamıştır.
Mesela, koparak dökülen yosun parçaları ve balık ölüleri, derinlerdeki
canlıların ihtiyacını karşılar. Zaten derin yerlerde yaşayan canlıların hemen
hemen hepsi et ile beslenir. Yenenler ve yiyenler yıllar yılı varlıklarını devam
ettiriyor. Demek ki hepsi büyük bir hesap, ölçü ve nizam içinde. Hepsi evren
makinesinin birer parçası. Her paçanın birbiriyle yakın ilgisi vardır.
Milyonlarca senedir bu makine çalıştırılmaktadır. Fizik, kimya, astronomi gibi
bilimler, bu makinenin işleyiş kurallarını, kanunlarını anlatmaktadır. Bu
makineye tabiat da denir. Elbette bu kâinat makinesini yapan, kuran, ayarlayan
ve sistemli bir şekilde çalıştıran Allah'tır.
Su hayvanlarının bir kısmı,
karada da yaşayabilir. Amipler böyledir. Sudan çıkınca nemli yerlerde
hayatlarını sürdürürler. Bütün canlılar, hayatlarını ve nesillerini korumaya
çalışır. Onlara böyle bir özellik verilmiştir. Mesela amip, sudan veya nemli
yerlerden hoşlanır. Bu hoşlanma duygusu, onun hayatının devamını sağlar. Böyle
bir duygu verilmemiş olsaydı amip, güneş altında can verecek, haberi bile
olmayacak ve nesli tükenecekti. Mesela, aynı şekilde hıyarlara su verdikçe bol
çiçek açar, fakat tohum vermez. Ne zaman ki suyu kesilirse, neslinin tehlikeye
düştüğünü anlar, hemen tohum saçmaya, hıyar vermeye başlar. Hayatın devamı için
gerekli şartlar, Yaratıcı ve Rızık Verici tarafından en ince teferruatına kadar
ayarlanmıştır. Mesela, karada yaşayan kurbağaların akciğeri olduğu halde,
ağızlarından ziyade derileri yoluyla solunum yaptıklarından, derileri kuruyunca
nefes almaları güçleşir; onlar da hemen sulu ve nemli yerlere koşar, rahatça
nefes almaya başlar. (11)
Denizler, bir bakıma kazana
benziyor. İçi su dolu. Deniz isimli kazanda çeşitli yemekler bir anda ve bir
kapta pişiriliyor. Hamsinin yemeği denizlerde hazırlandığı gibi; balinanın
ve
kaplumbağanın yemeği de orada
pişirilir. Eli iğne tutanlar, eli makas tutanlar, denizlere bir başka gözle
bakmalıdır. Denizler aynı zamanda bir terzi dükkânıdır. Yengecin elbisesi orada
dikilir, kılıç balığının ve deniz anasının elbisesi de orada dikilmektedir.
Denizler aynı zamanda bir beşiktir. Deniz hayvanlarının yavruları orada hayata
gözlerini açar, orada doğar ve deniz beşiğinde sallanır, dalgaların ninnisiyle
büyür. Denizler aynı zamanda bir eğitim meydanı; deniz hayvanları da bir
askerdir. Hepsinin farklı farklı silahları ve kendilerini korumak için değişik
gereçleri ve yöntemleri var. Denizler aynı zamanda kocaman bir mezardır. Ölen
bütün deniz hayvanları bu mezara gömülür.
İngiltere, Türkiye'den çok daha
kuzeydedir. Biliyoruz ki kuzeye çıktıkça havalar soğumakta, kışlar uzun ve
yazlar kısa olmaktadır. Fakat İngiltere hiç de öyle değil. Hemen hemen Türkiye
iklimine yakın bir durum var. Bunun sebebini araştıran coğrafyacılar, Atlas
Okyanusu'nda golfstrim ismini verdikleri bir sıcak su akıntısı tespit ettiler.
Sanki Atlas Okyanusu'nun içine çapı elli metre kadar olan çelik borular
döşenmiş, ta ekvator bölgesinden alınan sıcak sular, getirilip İngiltere
yakınından geçirilerek, bu büyük adanın ısınması temin edilmiş. İngiltere'de
bulunanlar, bu sıcak suyun önemini ve bu nimetleri ihsan edeni anlamasalar bile,
biz anlayıp denizlerde sıcak suyu dolaştıran Allah'a hamdetmekteyiz. (12)
Denizin derinliklerinde petrol
ve doğalgaz gibi kolay kolay vazgeçilmez enerji kaynaklarını da Allah insan için
depolamıştır. İçinde insanların ve gemilerin yüzmesine uygun yaratılması da
denizin ayrı bir özelliğidir. "İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız
bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde
(suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) O'nun lütfunu
aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir." (16/Nahl, 14)