Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Muharref İncillerin Karanlık Yüzleri
Muharref İncillerin Karanlık Yüzleri
Muharref İncillerin Karanlık Yüzleri
Eldeki en eski İnciller Yunanca'dır. Halbuki Hz.
İsa İbranice-Aramice konuşurdu ve İbranice konuşan yahûdilere İncil vâzediyordu.
Eldeki dört İncilin % 90'ı Hz. İsa'nın hayat hikâyesinden ibârettir. İsa (a.s.)
halka kendi hayat hikâyesini mi vâzediyordu? Soyundan, sopundan, doğumundan,
şakirtlerinden, seyahatlerinden, çarmıha gerilip ölümünden, mezara konuluşundan
mı bahsediyordu. İncillere baktığımızda İsa'nın İncil vâzettiğini görüyoruz:
"Yahya ele verildikten sonra, İsa Allah'ın İncilini vâzederek Galile'ye
gelip dedi: Vakit tamam oldu ve Allah'ın melekûtu yakındır; tövbe edin ve
İncil'e iman eyleyin." (Markos, 1/14-15, s. 35). (İsa kıyam ettikten sonra,
on birlere göründü) "Ve onlara dedi: Bütün dünyaya gidin, İncili bütün
hilkate vâzedin." (Markos, 16/15, s. 55). "Ve vâki oldu ki, günün birinde
mâbette halka öğretir ve İncil'i vâzederken..." (Luka, 20/1, s. 83). (Hz.
İsa'nın İncili vâzetmesiyle ilgili diğer örnekler için bkz. Matta, 11/5, 24/14,
26/13, 9/135, 24/14, 4/23; Markos, 10/29; Pavlos'un Romalılara Mektubu, 1/10; I.
Korintoslulara, 9/23). Peki, Hz. İsa'nın İncili nerede? Şimdiki dört İncilin
hangisi? "İsa'ya Göre İncil" olmadığına göre, Hz. İsa hangi İncili vâzediyordu?
İlk İnciller İbrânice-Aramice olduğu halde,
Yunanca'ya kim tercüme etti? Hiç olmazsa mütercim(ler)i tanısak, iyi olmaz
mıydı? Hangi tarihte tercüme edildi? Tüm bunlar karanlıktır. En iyimser rakama
göre Hz. İsa'dan 40-50 yıl sonra kaleme alınmaya başlandığı belirtilmektedir.
Dört İncilin dışındaki İnciller niye korunmadı ve yasaklandı? Hangi İncilin daha
doğru olduğuna dair hükmü tarih verseydi daha iyi olmaz mıydı? Üçüncü asırdan
önce bu dört İncilin hiçbirinin mevcut olmadığını veya en azından makbul görülüp
meşhur olmadıklarını yazan Batılı tarihçilerin sözü ne anlama gelmektedir?
Luka'nın havari olmadığı kesindir. Matta
İncili'nin aslının İbranice ve Süryanice olduğu, Yunanca olmadığı kesin olduğuna
göre, aslı nerede ve kim tercüme etti, bilinmiyor. Markos ve Luka İncillerinin
Yunanca yazıldığı söyleniyor. Yuhanna İncili, İsa'nın tanrılığını ispat için
yazılmıştır. Yuhanna en son yazılan İncildir; İsa'dan 100 yıl kadar sonra
yazılmıştır. Demek ki üç İncil döneminde, yani üç İncil derlendiği zamanlarda,
İsa'nın tanrılığıyla ilgili inanç yoktu. Bazı papazlar, İncillerden önce tevhide
inanıyorlardı ve İsa'nın tanrılığı Yuhanna'dan sonra İncillere girdi. Tevrat'ın
yahûdilerce mûteber sayılan bazı bölümleri hıristiyanlarca niçin reddedilmekte
ve hıristiyanların mûteber kabul ettiği ve Kitab-ı Mukaddes'in ilk bölümlerini
oluşturan Eski Ahit (Tevrat) ile yahûdilerin kutsal kitabı (Tevrat'ı) niye aynı
değil? İncillerde yer alan akla, mantığa ters düşen, bilimle çelişen hususlar
nasıl vahiy olabilir? Müstehcen ve çirkin ifadelerin kutsal metinde yer alması
nasıl izah edilebilir? İncillerde gereksiz nice ayrıntılar yer alırken, Hz.
İsa'nın hayatı ve mûcizeleri çok geniş anlatılırken; dinî hükümler niye çok
azdır? Dinî hükümlerin de hemen hepsi evlenme ve boşanmayla ilgilidir. Haram ve
helâllar niye bu kitaplarda hemen hiç yer almaz? Ve laiklik özendirilerek
Sezarın hakkı ile Tanrının hakkı ayrı tutulur?
Hıristiyan mezheplerin bile, İncillerin mâhiyeti
hakkında birbirleriyle ittifakı yoktur. Yani, hıristiyanların büyük çoğunluğunu
teşkil eden Katoliklerin kabul ettiği İnciller ile, Protestanların kabul ettiği
İnciller aynı değildir. Protestan İncilinde 7 kitap yoktur, onlar toplam 66
kitabı İncil (Yeni Ahit) olarak kabul ederlerken; Katolik İncilleri ayrıdır;
onlar daha fazladır, toplam 73 kitap İncil olarak kabul edilmektedir.
İncillerde çok sayıda çelişkiler yanında,
kelimesi kelimesine, hatta parantezlerde bile ortak cümleler vardır. Matta ile
Markos'taki ortak cümlelerin sayısı 178'dir. Markos ile Luka'daki ortak cümleler
100 tane, Matta ile Luka'daki ortak cümlelerin sayısı 230'dur. Her üç sinoptik
İncildeki ortak cümleler ise 330 tanedir. Meselâ Matta, 9/6, s. 9; Markos,
2/10-11, s. 36; Luka, 5/24, s. 63: Kelimesi kelimesine tekrardır; parantezler
bile aynıdır. Kim, kimden kopye çekti, orası tam belli değildir. Matta, 3/7-11,
s. 3; Luka, 3/7-10, s. 60: Aynı kelimeler tekrarlanır. Mattta, 3/3, s. 3; Markos,
11/3, s. 35; Luka, 3/4, s. 60) yine tümüyle aynıdır. Birbirlerinden iktibas
ettikleri anlaşılmaktadır.
İncil'e şöyle bir göz atan kimse bile,
İncillerin tahrif edildiğini hemen gözüne batacak şekilde görecektir: İncillerin
bazı dipnotlarında bu tahrifin itiraf edildiği görülecektir. Meselâ, Matta,
17/21'in (s. 19) dipnotu: "Bazıları eski olan bir çok muteber metinlerde 21inci
âyet ilâve olunmuştur: Fakat bu cins dua ve oruçtan başka bir şeyle
çıkmaz."
Matta, 18/11'in dipnotu (s. 20): "Bazıları eski
olan bir çok muteber metinlerde 11inci ayet ilâve olunmuştur: Zira
İnsanoğlu kaybolmuş olanı kurtarmağa geldi."
Matta, 23/14 İncillerde yok (s. 26). 13'den
sonra 15'e atlanmış ve 13'ün sonunda dipnot konmuş. Bu dipnotta şunlar yazılı:
"Bazı muteber metinlerde 14üncü âyet buraya, yahut 12inci âyetten sonraya
ilâve edilmiştir."
Markos, 9/44 ve 46. cümleler İncillerde yok,
atlanmış (s. 46). Ve dipnotta şu açıklama var: "48inci âyetin ayni olan 44 ve
46ncı âyetler en muteber metinlerde bulunmuyor." Hemen devamında 9/49'un
dipnotu: Bir çok eski metinlerde 'Ve her kurban tuzla tuzlanacaktır' ibaresi
ilâve edilmiştir."
Yine, Markos, 11/26 (s. 48) atlanmış. 25'in
bitiminde dipnotta şunlar yazılı: "Bir çok eski muteber metinlerde 26ncı âyet
ilâve olunmuştur."
Aynı durum, Markos, 15/28 için de sözkonusudur.
28. cümle atlanmış ve dipnotta benzer açıklama yapılmıştır (s. 54).
Markos, 7/16'nın dipnotu (s. 43): Bir çok
muteber eski metinlerde 16ncı âyet ilâve olunmuştur..."
Markos, 16/9-20 arası, hıristiyan araştırıcılara
göre sonradan ilâve edilmiştir.
Luka, 17/36'nın dipnotu (s. 81): "Bazı muteber
eski metinlerde 36'ıncı âyet ilâve olunmuştur..."
Luka, 23/17 (s. 88) atlanmış. 16'nın sonunda
düşülen dipnotta: "Bir çok eski muteber metinlerde 17nci âyet ilâve
olunmuştur..." denilir.
Yuhanna İncilinden Bir Dipnot: "Eski metinlerin
ekserisinde 7:53'ten 8:11'in nihayetine kadar olan kısım yoktur. Bu kısmı
hâvi olan metinler de birbirinden farklıdırlar." (Yuhanna, 8/11'in
dipnotu, s. 102)
Yuhanna 5/4 de yoktur (s. 97). Dipnotta şunları
okuyoruz: "Bir çok eski metinlerde tamamen veya kısmen ilâve edilmiştir..."
Yuhanna 9/35'de (s. 104) "... Sen
insanoğluna..." diye geçen ifadede, "insanoğluna" kelimesinde dipnot düşülerek,
aşağıda şu açıklama yapılmış: "Bir çok eski metinlerde, 'Allahın oğlunu'
yazılmıştır."
Resullerin İşleri, 8/37 de yoktur (s. 128).
Dipnotta şu açıklama yapılmıştır: Bazı eski metinler, tam olarak yahut kısmen
37'nci âyeti ilâve ediyorlar..."
Yine Resullerin İşleri, 15/34 de yoktur (s.
137). Dipnotta şöyle denir: Bazı eski metinler 34üncü âyeti bazı farklarla
ilâve ederler..."
Yine Resullerin İşleri'nde, 24. bapta 7. cümle
yoktur (s. 147); dipnotta benzer açıklama yapılır. Aynı durum, 28. bâbın 29'uncu
cümlesi için geçerlidir (s. 153).
Pavlusun Romalılara Mektubu, 16/24 de yoktur.
Dipnotta benzer açıklama vardır.
Bu tahrife, katma ve çıkarmalara karşı Kutsal
Kitaptan bir beddua ve onları bekleyen âkıbet: "Bu kitabın peygamberlik
sözlerini her işitene ben şehadet ediyorum: Eğer bir adam bunlara bir şey
katarsa, Allah, bu kitapta yazılmış olan belâları ona katacaktır; ve eğer bir
adam bu peygamberlik kitabının sözlerinden çıkarırsa, Allah bu kitapta yazılmış
olan hayat ağacından ve mukaddes şehirden onun payını çıkaracaktır." (Kitab-ı
Mukaddes, 22/18-19, s. 274)
Ve Kur'an'dan bir âyet: ?Vay haline o
kimselerin ki Kitab'ı elleriyle yazarlar, sonra o yazdıkları şeyi az bir para
karşılığında satmak için ?Bu Allah katındandır' derler. Ellerinin yazdıklarından
ötürü vay haline onların! Yine, kazandıklarından ötürü vay haline onların!?
(2/Bakara, 79)
Matta İncili'ni yazan başka biri olmalı, Matta
İncilini Matta'dan başka biri yazmış olmalı ki, şöyle denilmektedir: "Ve İsa
oradan geçerken gümrük yerinde oturan ve Matta denilen bir adam görüp ona:
Ardımca gel, dedi. O da kalkıp ardınca gitti." (Matta, 9/9, s. 9).
Luka, İncilini niçin yazdı? Ona ilham eden
kimdi? Luka İncilinin ilk satırlarından anlaşılıyor ki, kendisi görmemiş, kimden
rivâyet ediyor, belli değil: "Aramızda vâki olmuş şeylerin hikâyetini,
başlangıcından gözlerile görenlerin ve kelâmın hizmetçisi olanların
bizlere nakil ettiklerine göre tertip etmeğe birçok kimseler
giriştiklerinden, ben de ta başından beri hepsini dikkatle araştırıp tahkik
ederek, ey faziletli Teofilos, olduğu gibi sırası ile sana yazmağı münasip
gördüm, ta ki, sana öğretilen kelâmın doğruluğunu bilesin." (Luka,
1/1-4, s. 56)
Yuhanna İncilinde, "o, bu, biz, ben" kimdir?
"gören şehadet etti ve onun şehadeti doğrudur ve iman edesiniz diye
kendisi doğruyu söylediğini bilir." (Yuhanna, 19/35, s. 116). "Bu şeylere
şehadet eden ve bu şeyleri yazan şakirt budur ve biliriz ki, onun
şehadeti doğrudur. İsa'nın yaptığı başka çok şeyler daha vardır, eğer birer
birer yazılmış olsalar, yazılan kitaplar dünyaya bile sığmazdı sanırım."
(Yuhanna, 21/24-25, s. 118)