Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Ashâb ve İstişâre
Ashâb ve İstişâre
Ashâb ve İstişâre:
Ashâb, Hz. Peygamber'den aldığı
derse uyarak istişâreye gerekli ehemmiyeti vermiştir. Hz. Ebû Bekr Kur'an-ı
Kerim'in kitap haline konmasından (Tirmizî, Tefsir, (Tevbe Sûresi), hadis no:
3102), zekât vermemek için isyan eden bedevîlerle savaşa (Buhârî, Zekât 1) kadar
bütün devlet işlerinde istişâreye yer verdiği gibi, sağa sola tâyin ettiği
komutanlara bile istişâre ile hareket etmeleri husûsunda ta'mimler yollamıştır (Heysemî,
a.g.e. 5/319).
Bu hususta Hz. Ömer'in işgal
ettiği mevki daha dikkat çekicidir. Hz. Peygamber'in kabr-i şerifleri ile minber
arasında "meclisu'l-muhâcirîn"in yer aldığını; Hz. Ali, Hz. Osman, Hz. Zübeyr,
Hz. Talha, Hz. Abdurrahman İbnu Avf'ın burada devamlı üye oldukları, zuhur eden
her meseleyi onlara vazederek onlarla istişâre ettiği (Alâuddin Aliyyu'l-Muttakî,
Kenzu'l-Ummâl, Haleb 1978, 13/624), sorulan suallere sünnete uygun cevabı bulmak
için istişârelere başvurduğu (Bak. Şâfiî, Risâle, Mısır, 1940, s. 427; Müslim,
es-Sahîh, Selâm 98) rivâyetlerde belirtilir. Hicrî takvimin konmasıyla
sonuçlanan tarih vazıyla ilgili istişâre bunların mühimlerinden biridir (Taberî,
Tarih, Beyrut, tarihsiz, 4/188). Onun, istişâre meclisine gençleri de alıp,
fikirlerini rahatça söylemeleri husûsunda teşviklerde bulunduğu da rivâyetlerde
gelmiştir. Hatta onun, askerî komutanların yanına müşâvirler tayin ettiği de
bilinmektedir (Heysemî, a.g.e. 5/319).