Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Yüce Allah'ın, ?Şüphesiz ki, Rabb'im dosdoğru bir yol üzerindedir? (Hûd 11/56) Sözünün Anlamı

Yüce Allah


Yüce Allah'ın,


إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
?Şüphesiz
ki, Rabb'im


dosdoğru bir yol üzerindedir?
(Hûd:


11/56)
Sözünün Anlamı:


Yüce Allah,

?dosdoğru bir yol üzerinde?
olduğunu Kur'an'ın iki yerinde haber vermektedir:


Birincisi,
Hûd peygamberden naklen söylediği şu sözdür:


?Ben, benim de Rabb'im, sizin de Rabb'iniz olan Allah'a dayandım. Çünkü hareket
eden ne kadar canlı varsa, hepsinin perçeminden tutan O'dur. Şüphesiz ki,
Rabb'im dosdoğru bir yol üzerindedir?[1]


İkincisi
de, şu sözüdür:


?Allah iki adamı misal veriyor: Biri hiçbir şeye gücü yetmeyen bir dilsiz ki, bu
kimse, efendisine yüktür ve nereye gönderse bir hayır çıkmaz. Şimdi bu adam ile
adaletle emreden ve dosdoğru yolda bulunan adam hiç eşit olur mu??[2]


Ebu İshâk der ki: ?Yüce Allah, burada, onlarla ilgili olarak dilediğini yapmaya
kudreti olsa da, ancak adaleti dilediğini haber vermektedir.?


Bu âyetin manası konusunda başka görüşler de[3]
nakledilmiştir. Bu görüşler, bu mananın gerektirdiklerinden ve etkilerindendir.


Yine bu konuda bazıları da şöyle der: ?Şüphesiz ki Rabb'im, dosdoğru yolu
gösterir. O'nun dosdoğru yolu göstermesi, kendisinin de dosdoğru yolda olmasını
gerektirir. Çünkü bu gösterme ve tarif, O'nun rahmetinin, ihsanının, adaletinin
ve hikmetinin tamamındandır.?


Bazıları da şöyle der: ?Bunun manası şudur: O'na, hiçbir şey gizli değildir.
O'ndan yıkıcı bir adaletin gelmesi düşünülemez.?


Bazıları da şöyle der: ?Bunun manası şudur: Hiçbir kimseye, izleyebileceği bir
yol yoktur. Sadece Allah'ın yolu vardır.?


Yüce Allah'ın şu sözü gibi:


?Çünkü Rabb'in (her an kullarının yaptıklarını) gözetlemektedir.?[4]


Bu mana, doğrudur. Yüce Allah, bu manayı kastedince, bununla ilgili olarak şöyle
buyurmaktadır:


?Onların dönüşleri Bizedir.?[5]


?Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir.?[6]


?Çünkü Rabb'in (her an kullarının yaptıklarını) gözetlemektedir.?[7]


?Ve şüphesiz en son varış, Rabb'inedir.?[8]


Yüce Allah'ın,

?dosdoğru bir yol üzerinde?
olması ile ilgili vasfına gelince, bu vasıf; O'nun hakkı söylüyor, doğruyu
yapıyor, kelimelerinin ise doğruluk, adalet, sevab ve iyilik olmasıdır. Çünkü
Allah, hakkı söylüyor ve doğru yola iletiyor. Bu nedenle de hak, adil, doğru
olmasından dolayı kendisinin hamd edilmesini söylüyor.[9]


Hamd,
vasıf ve hükümranlık olarak tamamen Allah'a mahsustur. Çünkü O, Zatı hususunda
övülendir. Kullarından dilediğini de mahmud (=övülmüş) kılar[10]
ve kendi katından o kuluna çeşitli nimetler ve rızıklar verir.


Yine

İzzet
de, vasıf ve hükümranlık olarak tamamen Allah'a mahsustur. O, Azîz'dir. O'ndan
daha izzetli hiçbir kimse yoktur. İzzet sahibi olması sebebiyle kullarından
dilediğini izzetli kılar.


Yine

Rahmet
de, vasıf ve hükümranlık olarak tamamen O'na mahsustur.


Yine

Bereket
de, tamamen O'na mahsustur. Çünkü O, Zat hususunda

?Mütebârek?tir.
Bu nedenle de kullarından dilediği kimseye bol ihsanlar ve iyilikler verir.
Onlara bu nimetleri vermesi sebebiyle

?Mübârek?
olmaktadır. Nitekim yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:





?Alemlerin Rabb'i Allah, yücelerden yücesidir.?[11]


?Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin mülkü kendisine ait olan
Allah, yüceler yücesidir! Kıyamet saatini bilmek de O'na mahsustur. Siz O'na
döndürüleceksiniz.?[12]


İşte bu,

?Hâşiye?lere[13]
ve

?Etrâf?lara[14]
sahip ilk dönem (sufi) marifet alimlerinin amacı idi. Fakat bunlardan sonra
gelenler; ?bilgisizce bir şekilde, yaratıkların en iyisi Allah ile birliktedir,
onların en yakın olanı ve en yüce olanı Allah katındadır? demişlerdir. Halbuki
Hz. Peygamber (s.a.v), Allah'a hitaben şöyle buyurmaktadır:


لَا أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ


?Ben, Senin övgünü hakkıyla yapamam. Sen, kendini övdüğün gibisin.?[15]


Yine Hz. Peygamber (s.a.v), uzunca bir şekilde gelen

?Şefaat?
hadisinde Allah'a hitaben şöyle buyurmaktadır:


فَأَخِرُّ لَهُ سَاجِدًا لِرَبِّي فَيَفْتَحُ عَلَيَّ مِنْ مَحَامِدِهِ بِمَا لاَ
أُحْسِنُهُ


?Rabb'imin huzurunda secdeye kapanırım. O da, (kendisine karşı) nasıl yapacağımı
bilemediğim hamdleri kalbime ilham eder.?[16]


Yine Hz. Peygamber (s.a.v)'in, sıkıntı ve keder halinde yaptığı dua ise şu
şekildedir:


أَسْأَلُكَ بِكُلِّ اسْمٍ هُوَ لَكَ سَمَّيْتَ بِهِ نَفْسَكَ, أَوْ أَنْزَلْتَهُ
فِي كِتَابِكَ, أَوْ عَلَّمْتَهُ أَحَدًا مِنْ خَلْقِكَ,


أَوِ اسْتَأْثَرْتَ بِهِ فِي عِلْمِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ


?Senden; kendimi isimlendirdiğin veya kitabında indirdiğin veya kullarından
birine öğrettiğin veya katındaki gayb ilminde kendine sakladığın her isminle
isterim.?[17]


Bu hadis; yüce Allah'ın, isim ve sıfatlarını, katındaki gayb ilminde kendine
sakladığı ve bunları, hiçbir mukarreb melek ile hiçbir peygamberin bilemediğini
göstermektedir.[18]


Acziyetimizi belirtmek ve hakkında izin verilmeyen bir konuda susup durmamız
gerekmektedir. Çünkü böyle bir konuda aşırıya kaçmamalıyız ve bu konudan
sakınmalıyız. Başarı, Allah'tandır.[19]










[1]
Hûd:

11/56




[2]
Nahl:

16/76




[3]
Bkz: Kurtubî, el-Câmiu li Ahkâmi'l-Kur'an,

9/52-53;
Âlûsî, Rûhu'l-Meânî,

12/84




[4]
Fecr:

89/14




[5]
Yûnus:

10/70




[6]
Gâşiye:

88/25




[7]
Fecr:

89/14




[8]
Necm:

53/42




[9]
Şifâu'l-Alîl, s.

201-202




[10]
Hz. Peygamber (s.a.v)'e, ?Makam-ı Mahmûd?u vermesi gibi. (ç)




[11]
Gâfir (=Mü'min):

40/64




[12]
Zuhruf:

43/85




[13]

Hâşiye:
Kitapların sayfa boşluklarını yazılan çoğu kısa açıklamalar için kullanılan
terim. (ç)




[14]

Etrâf:
Hadislerin baş tarafından bir kısmı zikredilmek suretiyle sahabe adına veya
hadis metinlerine göre alfabetik olarak düzenlenen eserlerin ortak adıdır.
(ç)




[15]
Müslim, Salat

222;
Ebû Dâvud, Salat

148,
Vitr

5;
Nesâî, Kıyamu'l-Leyl

51;
Tirmizî, Deavat

75,


112;
İbn Mâce, Dua

3,
İkamet

117;
Muvatta, Messu'l-Kur'an

31;
Ahmed b. Hanbel,

1/96,


118,


150,


6/58
(ç)




[16]
Buhârî, Tefsiru Sure-i İsrâ

5;
Müslim, İman

326
(193);
Tirmizî, Kıyamet

10,
Tefsiru Sure-i İsrâ

19
(ç)




[17]
Ahmed b. Hanbel,

1/391




[18]
Yüce Allah, isimlerini

3
kısma ayırmıştır:



1.
Kendisini isimlendirdiği, meleklerinden veya başkalarından dilediğine
açıkladığı ve kitabında bildirmediği isimlerdir.



2.
Kendi ezeli gayb bilgisi içerisinde saklı tutulmayı tercih ettiği ve hiç
kimseye açıklamadığı isimlerdir.



3.
Kitabında indirdiği ve kullarına bildirdiği isimlerdir.

Hadiste
O'nun kendisine sakladığı isimler için ?İste'serte? ifadesi geçmektedir.
Bunun anlamı, ?sen o isimleri bilmede teksin? demektir. Yoksa ?o isimlerle
isimlendirilmende teksin? anlamında değildir. Çünkü bu husus, zaten O'nun
kitapta bildirdiği isimler hakkında sabittir. B.k.z: Bedâiu'l-Fevâid,

1/166
(ç)




[19]
Bedâiu'l-Fevâid,

2/187

ESMAULLAHİ'L-HUSNA
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
KİTABI DERLEYENLERİN ÖNSÖZÜ
ALLAH'IN İSİMLERİNİN MANALARI HAKKINDA YAZILMIŞ ESERLER
İBN KAYYİM'İN ESMÂU'L-HÜSNÂ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI
İBN KAYYİM'İN BU KİTAPTAKİ METODU
KİTABIN İÇERİĞİ
BU KİTABIN ASLI
BU KİTAPTA YAPTIĞIMIZ UYGULAMA
YÜCE ALLAH'IN İSİMLERİNİ VE SIFATLARINI TANIMAK
Sıfatların Delillerinin, Kur'ân'dan ve Sünnet'ten Olması  
Allah'ın İsimlerini ve Sıfatlarını Bilmenin, İlimlerin En Yücesi Olması  
Yüce Sıfatlara İmanın, İslâm'ın Esaslarından Olması  
YÜCE ALLAH'IN EN GÜZEL İSİMLERİNİN ASILLARI
Bütün Peygamberlerin, Akidenin Esasları Üzerinde İttifak Etmesi
İsimlere ve Sıfatlara Bakış Açısı  
ESMÂU'L-HÜSNÂ'NIN GEREKTİRDİKLERİ
Güzel Teklifde, Emirde ve Nehiydeki İki Yol
Yüce Allah'ın İsimlerinin, İfade Ettiği Manayı ve Bağlantı Kurduğu Şeyleri Gerektirmesi
Esmâu'l-Hüsnâ ile Yüce Allah'ı Övmenin Üslubu
ESMÂU'L-HÜSNÂ İLE TEVESSÜL
5. ESMÂU'L-HÜSNÂ'YI KORUMADA EDEB  
ESMÂU'L-HÜSNÂ'YI KÖTÜLÜKTEN TENZİH ETMEK  
Rasulullah (s.a.v.)'in ?Kötülük Sana ulaşamaz? Sözünün Manası
YÜCE ALLAH'IN, EN GÜZEL İSİMLERİYLE VE YÜCE SIFATLARIYLA TECELLÎ ETMESİ
ESMÂU'L-HÜSNÂ'NIN, YÜCE ALLAH'IN ZATINA VE BİRLİĞİNE DELALET ETMESİ
Esmâu'l-Hüsnâ'nın, Yüce Allah'ın Hikmetine ve Kudretine Delalet Etmesi         
AHKÂM ÂYETLERİ VE YÜCE ALLAH'IN SIFATLARIYLA İLGİLİ ÂYETLER
YÜCE ALLAH'IN SIFATLARI HAKKINDAKİ ÂYETLERDE TE'VİLİN OLMAMASI
YÜCE ALLAH'IN ZATI, SIFATLARI VE İSİMLERİ HAKKINDA BAHİS
ESMÂU'L-HÜSNÂ VE  ESMÂU'L-HÜSNÂ'DAN SELBİN NEFYEDİLMESİ
ALLAH
er-RAHMÂN - er-RAHÎM
el-MELİK - el-HAKK
el-KUDDÛS
es-SELÂM
el-CEBBÂR - el-MÜTEKEBBİR
el-BASÎR
el-AZÎZ
el-HÂKİM - el-ALÎM - el-ALLÂM
es-SEMÎ'  -  el-BASÎR 
el-ADL
el-LATÎF
el-HALÎM - el-AFUVV
eş-ŞÂKİR - eş-ŞEKÛR
el-ALİYY
el-KEBÎR - el-MÜTEKEBBİR
el-HAFÎZ
er-RAKÎB - eş-ŞEHÎD
el-HAMÎD - el-MECÎD
el-VEDÛD - eş-ŞEKÛR
el-HAYY  -  el-KAYYÛM
el-VÂHİD ?  el-AHAD
es-SAMED
el-GANİYY - el-KERÎM
es-SABÛR
el-CEMÎL
er-REFÎK
el-MUĞÎS
İSİM VE MÜSEMMÂ (=İSMİN İFADE ETTİĞİ MANA) İsimlerin, İfade Ettiği Manalar (=Müsemmâ) İçin Çeşitli Kalıplar İçermesi
İsmin, İfade Ettiği Manayı (=Müsemmayı) Gerektirmesi  
Yüce Allah'ın Sıfatlarının, İsminin (İhtiva Ettiği) Mananın İçinde Olması
Yüce Allah'ın Kelamının, İsminin (İhtiva Ettiği) Mananın İçinde Olması
Allah'ın Güzel İsimleri Hakkındaki Eşanlamlılık ve Farklılıklar
En Üstün Sıfatları Tanıma
SIFATLARI VE NA'TLARI TANIMA Sıfat ve Na't Arasında Üç Yönden Fark Olması
?Allah? İsminin Kökeni
?Allah? İsminin Etimolojisi
?Subhâneke Allahümme? Kelimesinin Anlamı
Duanın Kısımları
?Tebâreke? (=Yüceler Yücesi) Kelimesinin Anlamı
Allah'ın, Kemâl Sıfatları ile Celal Na'tlarının Çok Olması
Yüce Allah'ın, ?Şüphesiz ki, Rabb'im dosdoğru bir yol üzerindedir? (Hûd 11/56) Sözünün Anlamı
Bazı Âyetlerde Geçen (=yakın) Kelimesinin Anlamının Açıklanması
Yüce Allah'ın ?O, her an yaratma halindedir? Sözünün Anlamı
Yüce Allah'ın  ?De ki Göklerde ve yerde Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Onlar, ne zaman yeniden diriltileceklerini bilmezler? Sözünün Anlamı
İBN KAYYİM'İN, KİTABI HAZIRLAYANLARIN VE TERCÜME EDENLERİN BAŞVURDUĞU KAYNAKLAR